Grip Bilgilendirme Notu

Bütün dünya ülkelerinde görüldüğü gibi ülkemizde de “Domuz Gribi” denilen grip türü mevcut olduğunu ifade eden  Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Abdulaziz Akkaya, gebelikte gribe dikkat çekti.

20 Milyon risk altında

“Gribin yoğun gerçekleştiği bir dönemdeyiz. Yüksek oranda H1N1 virüsü ile karşı karşıyayız. Enfeksiyon hastalıkları uzmanı meslektaşlarımızın belirttiklerine göre ülkemizde yaklaşık 20 milyon kişi risk grubunda.“ diyen Op. Dr. Abdulaziz Akkaya, “Gribin değişik komplikasyonları var. Kendisi değil de daha sonra oluşan primer ya da sekonder zatürree çok tehlikeli. Gebelerde ölü doğumlar, düşükler ya da nadir kalp kapağını tutabilen rahatsızlıklar olabiliyor.” şeklinde uyarılarda bulundu.

Gebelikte Grip

Hamile olduğunuzda immun yani bağışıklık sisteminiz zayıflar, aslında bu iyi birşeydir, böylece vücudunuzun bebeğinizi yabancı olarak algılayıp ona karşı savaşmasından korunmuş olursunuz. Ancak immun sisteminizin bu zayıflığı nedeniyle hastalıklara karşı daha savunmasızsınızdır. Vücudunuz soğuk algınlığı, grip veya diğer enfeksiyonlara karşı artık normal şartlarda olduğu gibi güçlü savaşamayacaktır. Soğuk algınlığı çoğunlukla tıkalı veya akan burun, öksürük veya boğaz ağrısı semptomlarıyla rahatsız edicidir. Ancak grip vücut ağrısı, ateş, titreme bulgularının yanı sıra hamile kadınlar için çok daha tehlikeli olabilir. Hamilelik sırasında grip geçirmek hızlıca kötüleşebilir ve zatürre gibi enfeksiyonlara sebep olup daha da komplike hale gelebilir. Tabii ki grip geçiren bir çok gebede herhangi bir komplikasyon görülmeyebilir. Ancak istatistikler gebe olduğunuzda pek çok ciddi hastalığa yakın olduğunuzu göstermektedir. Geçtiğimiz yıllarda grip salgınından pek çok hamile kadın etkilenmiştir ve pek çok hamile kadın bu sebeple hastaneye kaldırılmıştır ve hatta bazıları ölmüştür. Grip geçiren hamile kadının henüz doğmamış bebeği de prematür yani erken doğum veya düşük riski altındadır, grip bebeğiniz için fetal distresse sebep olabilir.

Gebeliğin özellikle 2. Ve 3. Trimestrinde büyüyen karnınızın akciğerlere yaptığı baskı artar ve akciğerlerin kapasitesi azalır, oksijene ihtiyacı artar. Kendinizi zor nefes alırken bulabilirsiniz. Kalbiniz size ve bebeğinize ihtiyacı olan kanı pompalayabilmek için daha fazla çalışır. Bunların hepsi gebelikte vücudunuzun nasıl bir yük altında olduğunuzu gösteriyor. Bir de üstelik gebelikte grip geçmek tüm bunlara eklendiğinde son derece tehlikeli olabilir.

Türk Tabipleri Birliği tarafından hazırlanan Grip Bilgilendirme Notu

Grip hastalığı tüm dünyada görülmekte midir?

Grip dünyada görülen bir hastalıktır. Ülkemizin de yer aldığı kuzey yarım küredeki tüm ülkelerde Ekim- Mayıs ayları arasında yaygın olarak görülmektedir. Grip bir enfeksiyon hastalığı olup enfeksiyon hastalığına neden olan mikrop türlerinden “virus” adını verdiğimiz bir mikrop türü grip hastalığına yol açmaktadır. Mikrop türünün virus olması nedeniyle de hiçbir antibiyotik tedavide işe yaramamaktadır.

Grip hastalığının belirtileri nelerdir?

Grip hastalığı ateş, boğaz ağrısı, baş ağrısı, vücutta kırıklık yapan bir hastalıktır. Hastalık ilerlediği zaman nefes darlığı, solunum güçlüğüne ve öldürücü zatürreye yol açabilir.

Soğuk algınlığı ile grip hastalığı arasında ne fark vardır?

Grip hastalığının etkeni bir virus olduğu için solunum yoluna yerleşen hemen hemen tüm viruslarda grip hastalığında görülen belirtiler olabilir. Bu nedenle grip hastalığı diğer solunum yolu enfeksiyonları ile karıştırılır. Halbuki bu enfeksiyonlar genel olarak “Soğuk algınlığı” olarak adlandırılır. Günlük yaşantımızda “grip oldum” denildiği zaman sıklıkla soğuk algınlığı adını verdiğimizi bir hastalık kastedilmektedir.

Soğuk algınlığı, grip hastalığına göre ayakta ve daha hafif atlatılan bir hastalıktır. Bu iki hastalık arasındaki farkları şöyle sıralayabiliriz:

Ateş: Soğuk algınlığında ateş daha az sıklıkta görülür. Gripte 38 derece ve üzeri yüksek ateş görülür.
Boğaz ağrısı: Soğuk algınlığında boğaz ağrısı olabilir Bu ağrı sadece hastalık başında hafif yanma ve kaşınmalar olur. Ancak gripte boğaz ağrısı sıklıkla görülmektedir.
Öksürük: Gripte öksürük çok sık görülür Soğuk algınlığında çok nadirdir.
Baş ağrısı: Soğuk algınlığında yine gribe göre çok nadir baş ağrısı görülür.
Eklem ağrıları: Gripte şiddetli eklem ağrıları olur ve hastayı yataktan kalkamayacak duruma sokabilir.
Burun tıkanıklığı ve akması: Soğuk algınlığı virüsleri burun akıntısına neden olur. Gripte burun akıntısı ya da tıkanıklığı olması düşüktür.
Hapşırık: Soğuk algınlığında sık görülen bir belirtidir.
Unutmamalı!
Grip; zatüre, bronşit ve daha ölümcül hastalıklara neden olabilir. Soğuk algınlığı ise genellikle sinüzit ve orta kulak iltihabı gibi daha basit komplikasyonlara neden olur.

Türkiye’de bu yıl grip hastalığı yaygın mı?

Ülkemizde her yıl olduğu gibi bu yıl da grip hastalığı Aralık 2015 tarihinden itibaren görülmeye başladı. Avrupa ve Ortadoğu ülkeleri ile karşılaştırdığımızda tüm ülkelerde hasta sayısının arttığı görülmektedir.

Türkiye’de “Domuz gribi” var mı?

Bütün dünya ülkelerinde görüldüğü gibi ülkemizde de “Domuz Gribi” denilen grip türü mevcuttur.

Dünya ya da ülkemiz domuz gribinden kurtulamayacak mı?

Domuz gribi denilen grip mikrobu 2009 yılında dünyada salgına neden oldu. 2009 yılından sonra artık her mevsim gördüğümüz grip türleri arasına yerleşti ve mevsimsel grip olarak kabul edilmektedir. Yani her yıl grip mevsimi başladığında dünyada dolaşan grip mikrobu türlerinden biri de domuz gribidir. Uzun yıllar daha dünyada görülmeye devam edeceği düşünülmektedir.

Domuz gribi bazı kişilerde hafif seyrederken bazı kişilerde ölümle sonuçlanabiliyor. Bunun nedeni ne olabilir?

Domuz gribi bugün için bir grip mikrobu türüdür. Grip mikropları insan için ne kadar tehlikeli ise domuz gribi de aynı ölçüde tehlikelidir. Bu yüzden grip hastalığının tehlikeleri domuz gribi için de geçerlidir. 2009 yılında görülen domuz gribi dünyada yeni ortaya çıktığı için salgın yaptı. 6-7 yıldır her yıl grip mevsiminde görüldüğü için artık salgın olarak kabul edilmemektedir. Tüm ülkelerde görülen vaka sayısına göre; artmış grip hastalığı, artmış grip hastalığından hastaneye yatma, artmış grip hastalığına bağlı ölüm olarak takip edilmekte ve raporlandırılmaktadır.

Grip hastalığını kimler ağır geçirmekte, kimlerde öldürücü olmaktadır?

Grip hastalığı herkes için tehlikeli olabilir. Ancak bazı kronik (uzun seyirli) hastalığı olanlarda hastaneye yatma ve ölüm daha fazla olmaktadır.

Kimlerde veya hangi hastalığı olanlarda daha tehlikeli veya ağır seyretmektedir?

– 65 yaş ve üzeri kişiler,
– 2 yaşın altında bulunanlar,
– Hamileler,
– Bakımevi ve huzurevinde kalanlar,
– Kronik böbrek yetmezliği olanlar,
– Astım, kronik akciğer hastalığı (KOAH) olanlar,
– Kalp-damar sistemi hastalığı olanlar,
– Bağışıklık sistemi baskılanmış olanlar,
– Kan hastalığı olanlar,
– Şeker hastalığı olanlar,
– Nörolojik hastalığı olanlar,
– Metabolik hastalığı olanlar,
– Kronik karaciğer hastalığı olanlar,
– Aşırı şişman olanlar
– 6 ay-18 yaş arasında olup uzun süre aspirin kullanması gerekenlerde
grip tehlikeli ve ağır seyredebilmektedir.

Hastalarla karşılaşan hekim, hemşire gibi sağlık personeli risk altında mıdır?

Sağlık personelimiz hem hastalığı hastadan alma riski ile kendisi risk almaktadır, hem de grip hastalığına yakalandıktan sonra başta riskli hastalar olmak üzere sağlık kurumlarına başvuran ve grip hastalığı olmayan kişilere bulaştırma riskini taşımaktadır. Yani hem hasta olma hem de hastalığı başkalarına bulaştırma riski olan bir hizmet içindedir.

Hastalıktan korunmak için ne yapılmalıdır?

Hastalıktan korunmanın en iyi yolu grip aşısı olmaktır. Ayrıca sağlıklı beslenme, ellerin sık sık sabunla yıkanması, kalabalık ortamlardan ve hastalardan uzak durulması da korunmada alınması gereken önlemler arasındadır. Sabunun grip mikrobu için yok edici bir etkiye sahip olduğu akılda tutulmalıdır.

Ekim-Kasım ayında aşı olamayanlar aşı olma fırsatını kaçırmış olurlar mı?

Toplumda grip hastalığının görülmesi mayıs ayı sonlarına kadar sürdüğü için ekim ayından nisan ayına kadar aşı olmak, hastalıktan koruyacaktır. Ekim-kasım ayında aşı olmanın yararı; grip mevsimi başlamadan hastalığa karşı bağışık hale gelmek içindir. Ancak grip mevsiminde de aşı olunduğu takdirde karşılaşacağımız grip mikrobuna karşı bağışıklık elde edebiliriz.

Geçen sene aşı olanlar da aşı olmalı mı?

Evet, çünkü aşının koruyuculuğu bir yıldan daha kısa olarak kabul edilmektedir. Ayrıca dolaşımdaki viruslar her yıl değişim göstermektedir. Mevsimsel grip için her yıl beklenen grip viruslarına karşı yeni bir aşı hazırlanmaktadır.

Portakal, greyfurt gibi turunçgillerin hastalıktan korunmada ya da tedavide faydası nedir?

Her gün yenilen portakal, mandalina , greyfurt gibi meyvelerin grip hastalığına karşı özel bir koruyuculuğu yoktur. Bu meyvelerin tüm virusların yaptığı hastalıklara karşı vücudun bağışıklık sistemine yaptığı katkılar vardır.

Grip hastalığına yakalanırsak ne yapmalı?

Grip hastalığı olan bir kişi yatarak istirahat etmeli, ateşi olursa ateş düşürücü almalıdır. Ayrıca bol bol su ve sıvı içecekler (çorba, portakal, mandalina gibi) almalıdır. Durumu kötüleşirse muhakkak hekime başvurmalıdır.

Çevresindekilere bulaşmayı önlemek için öksürürken, hapşırırken ağzını-burnunu kapamalı, maske takmalı(evde mevcutsa), sık sık ellerini yıkamalıdır.

Grip hastalığında antibiyotiklerin faydası var mıdır?

Hiçbir faydası yoktur. Çünkü grip hastalığına yol açan mikrop virus olduğu için antibiyotikler işe yaramaz hatta zararlı bile olabilirler. Antibiyotikler bakteri adını verdiğimiz mikroplara karşı etkilidir.

Yukarıda bahsedilen hastalıklardan birine sahip olan kişi grip hastalığına yakalanırsa ne yapmalıdır?

Risk grubu sayılan kişilerin grip hastalığına yakalandıkları zaman vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurmaları en iyi yoldur. Çünkü bu kişilerde hastalığın tehlikeli ve ağır seyretme olasılığı diğer kişilere göre oldukça yüksektir.

TÜRK TABİPLERİ BİRLİĞİ