Aile Planlaması

doğum kontrol

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Üreme Sağlığı Çalışma Grubu, bugün yaptığı açıklamada “Üreme Sağlığı ve Aile Planlaması Evrensel Bir Haktır .”  dedi.

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nin amacının, Türkiye’de yaşayan herkesin sağlığını korumak ve geliştirmek için çalışmak olduğu ifade edilen açıklamada, ” Bu nedenle son günlerde doğum kontrolü ile ilgili tartışmaların yersiz olduğunu, kadın ve çocuk sağlığına zararlı olacağını halkımıza duyururuz.”  denildi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “Nüfus planlamasıymış, doğum kontrolüymüş, hiçbir Müslüman aile böyle bir anlayışın içinde olamaz” sözlerine Sağlık Bakanı Recep Akdağ’dan da önceki gün bir TV Programından destek gelmişti: “Nüfus planlaması ya da doğum kontrolü lafı artık tarihe karışmıştır.” demişti Recep Akdağ.

Recep Akdağ ve Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nin açıklamaları

Üreme Sağlığı ve Aile Planlaması Evrensel Bir Haktır

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği’nin amacı, Türkiye’de yaşayan herkesin sağlığını korumak ve geliştirmek için çalışmaktır. Bu nedenle son günlerde doğum kontrolü ile ilgili tartışmaların yersiz olduğunu, kadın ve çocuk sağlığına zararlı olacağını halkımıza duyururuz.

Kadınlar bir toplumun geleceğini doğrudan belirleyebilme gücüne sahip olmaları nedeniyle özel bir gruptur. Ülkelerin gelişmeleri, kalkınmaları için olmazsa olmazlardan birisi olarak, kadınların sağlıkları öncelikli olarak önemsenmekte, anne ölümlerinin önlenmesi kalkınmanın temel ilkelerinden biri olarak her dönemde özenle vurgulanmaktadır.

Sağlıklı nesiller toplumun geleceği için gereklidir, sağlıklı anneler sağlıklı geleceği kurabilirler. Ülkemizde de olduğu gibi pek çok ülkede “sağlıksız, istenmemiş, planlanmamış, çok fazla, çok erken, çok geç ve çok fazla gebelik” hem doğacak/doğmuş bebeklerin, hem de kadınların hayatını doğrudan tehdit etmektedir. Her bireyin yaşam hakkı, en temel insan hakkıdır.  Devletlerin sorumluluğu da, yaşam hakkı gereği, her bireyin sağlıklı olacağı koşulları sağlamak, gerekli hizmetleri sunmak ve herkese ulaştırmaktır.

Anne ve çocuk açısından doğum kontrolü önemlidir.Doğum kontrolü yöntemlerine karşı çıkmak anne ölümlerinde ve bebek ölümlerinde artış demektir.

Üreme sağlığı, 1994’te Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nda (ICPD) tanımlanmış, aile planlamasını/doğum kontrolünü de içeren çok kapsamlı bir yaklaşımdır. Ülkemizin de 179 ülke ile birlikte Eylem Programını kabul ettiği konferansta aşağıda verilen Üreme ve Cinsel Haklar tanımlanmıştır:

1.    Yaşama Hakkı
2.    Evlenme ve Aile Kurmada Seçim Yapma Hakkı
3.    Çocuk Sahibi Olup Olmamaya Karar Verme Hakkı
4.    Sağlık Bakımı Alma ve Sağlığın Korunması Hakkı
5.    İşkence ve Kötü Muameleden Özgür Olma Hakkı
6.    Eşitlik Hakkı
7.    Özgürlük Hakkı
8.    Mahremiyet Hakkı
9.    Düşünce Özgürlüğü Hakkı
10.    Bilgilenme ve Eğitim Hakkı
11.    Bilimsel Gelişmelerden Yararlanma Hakkı
12.    Toplanma Özgürlüğü ve Siyasete Katılma Hakkı

Bugünlerde tartışma konusu olan,  Çocuk Sahibi Olup Olmama veya Ne Zaman Olacağına Karar Verme Hakkı devletlerin yükümlülüklerini şöyle tanımlar:

•    Her insan güvenilir ve etkin aile planlaması yöntemlerine ulaşma hakkına sahiptir.
•    Kadın ya da erkek her insan istediği çocuk sayısını belirleme ve hangi aralıklarla çocuk sahibi olacağına karar verme hakkına sahiptir.
•    Çocuk sayısına özgürce ve sorumluluklar göz önünde bulundurularak karar verilmelidir;
•    Çocukların yaşam kalitesi için en iyi yaşam koşullarının sağlanması düşünülmelidir.

Ülkemizde asıl sorun, ailelerin doğum kontrolü yöntemlerine gereksinimlerinin karşılanmamasıdır.

 Türkiye 2013 Nüfus ve Sağlık Araştırması’na göre ülkemizde ailelerin yüzde 32’si gebelikten korunmak istedikleri halde, ya yöntem kullanmıyor ya da etkili bir doğum kontrol yöntemine ulaşamıyor. Tartışılması gereken budur. Ülkemiz, imza koyduğu sözleşmelere ve anayasasına aykırı olarak insanına sunmakla yükümlü olduğu hizmetleri sunmamaktadır.

Ülkemizde Üreme sağlığı hizmetlerinin, aile planlamasını da kapsayacak şekilde herkese sağlanması devletin anayasal görevidir. Anayasa’nın 41’inci Maddesi’nde “Aile, Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır. Devlet, ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilâtı kurar” denmektedir. Yani bu madde ile Anayasamız Yürütme’yi bu görevi yerine getirme konusunda yükümlü kılmaktadır.

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği olarak, Yürütme’yi evrensel yasalara ve ülke yasalarına aykırı davranmamaya ve görevlerini yapmaya davet ediyoruz. doğum kontrol

Halk Sağlığı Uzmanları Derneği Üreme Sağlığı Çalışma Grubu

Recep Akdağ’ın açıklamaları

Katıldığı NTV yayınında Erdoğan’ın sözlerine “Doğru kavramlara işaret ediyor” diyerek destek veren Akdağ şöyle devam etti: “Nüfus planlaması ya da doğum kontrolü lafı artık tarihe karışmış laflardır. TTB’den bazı başkanların açıklamalarını okudum, hayretler içinde kaldım. Ancak cehalet söyletir bunu insana. Onlar hala nüfus planlaması, doğum kontrolü ayakta durması gerektiğine işaret eden açıklamalar yapıyor. Bunlar devletlerin toplum üzerine nüfus etmek istediği yıllardan kalma tanımlar.”

‘Aile planlaması değil, üreme sağlığı diyoruz’
Çin’de ikinci çocuğa kanunen izin verilmemesini hatırlatan Akdağ, “Cumhurbaşkanımızın açıklamaları bizim toplumuza uygundur. Türk toplumunun da hızlı yaşlanma riski var. Doğumu teşvik eden bir kişiyim. Buna aileler karar verir. Zorla kimseye ‘Sen çocuk doğurma’ ya da ‘Sen çocuk doğur’ denmemelidir. Aileler karar verir, bunun adına aile planlamasıdır. Aile planlaması da demiyoruz, bunun adına üreme sağlığı diyoruz” diye konuştu.

‘Zorunluluk yoksa sezaryen akla ziyan bir iş’
Akdağ, ‘nüfüs planlaması’ ya da ‘doğum kontrolü’ ifadelerini kullananların “Cehaletlerini konuşturduklarını” savundu.

AKP iktidarında dönem dönem gündeme gelen ‘sezaryen doğum’ tartışmasına da değinen Akdağ, sezaryen doğum için “Zorunluluk yoksa akla ziyan bir iş” derken, ‘sezaryen doğum’ hakkında toplumda ‘entelektüel bir faaliyet’ kanısının oluştuğunu ve gücü yettiği ölçüde buna engel olacağını belirtti.

‘Başkanlık olursa sağlık hizmetleri daha iyi olur’
Son olarak ‘başkanlık sistemi’yle ilgili fikirlerini paylaşan Akdağ şöyle konuştu: “Başkanlık olursa sağlık hizmetleri daha iyi olur. İstikrar ve hızlı hareket etmek sağlık reformlarının iki önemli parametresidir.”