Aşırı tüylenme tanımının objektif bir kriteri olmadığını belirten Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Abdulaziz Akkaya, ırklara, coğrafik bölgeye, ailesel yapıya göre tüy yoğunluğunun ve renginin farklılıklar gösterebildiğini söyledi.
Bacaklar ve kollarda tüylerin varlığının bir dereceye kadar kabul edilebilirken, özellikle karın ve yüz bölgesinde artan tüylenme rahatsız edici olabildiğini söyleyen Op. Dr. Abdulaziz Akkaya , “Tüylenmenin hormonal faktörlere bağlı olup olmadığını araştırmak için hipofiz bezi, yumurtalık, tiroid bezi, böbreküstü bezi hormon düzeyleri incelenir. Bunlarda olan artışlar bu bezlerin normalden fazla büyümesi veya tümörlerine bağlı olabilir.” dedi.
Tanıya göre tedavi
Aşırı tüylenme de tanıyı kesinleştirmek için ultrasonografi, MR, Tomografi gibi yöntemlerden yararlanmak gerekebileceğini hatırlatan Op. Dr. Abdulaziz Akkaya, tanı kesinleştikten sonra ilgili uzman doktoru tarafından ilgili organda mevcut olan patolojiye uygun ilaç tedavisi veya cerrahi girişimde bulunulacağını kaydetti.
Polikistik Over Sendromu
Yumurtalıkları ilgilendiren ve en sık rastlanan nedenlerden birinin Polikistik Over Sendromu olduğunu vurgulayan Op.Dr.Akkaya, Polikistik over sendromunda medikal tedavinin ön planda olduğunu cerrahi müdahalenin ancak ilaç tedavisine yanıt alınamayan durumlarda seçilebileceğinin altınını çizdi.
Normal olabilir
Aşırı tüylenme rahatsızlıklarında herhangi bir hormonal bozukluk saptanamadığında ise epilasyon ve benzeri estetik çözümler uygulanabileceğini söyleyen Antalya Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Abdulaziz Akkaya, “Genetik özelliklere bağlı olarak bazı kadınlarda bu bölgelerde de ince ve hatta bazen daha kalın ve koyu renkli kıllar olabilmekte ve bu durumlarda kadınlar muhtemel bir hormonal bozukluk endişesiyle doktora başvurabilmektedirler. Bu tür durumlarda yapılan hormonal incelemeler çoğu durumda normal sonuçlanmakta ve epilasyon ile kıl köklerinin alınması dışında kalan tedavi yöntemleri sonuç vermemektedir.” şeklinde konuştu.